26 Ağustos 2012 Pazar

TÜR -2.BÖLÜM: Tavşan Dudak-


2.BÖLÜM (Tavşan Dudak)
-Bir ay önce evet.Neden?
-Ergenleşiyosun tatlım. Tür dünyasında.
-Ne? Ne demeye çalışıyorsunuz Madam Molly?
-Ah  bunun açıklamasını ben yapamam  Sasha’nın tembihi var nasıl olsa yarın öğrenirsin.Şimdi sen koridorun sonundaki odaların boş olanlarından birine gir.Orada uzan herkes gidince ben senin yanına geleceğim.
      Kristy kafasını evet dercesine salladı.Yavaşca revirin koridorunda ilerledi.Her adım attığında elleri karıncalanıyordu.Florasans ışıklarının yansıması gözlerini alıyordu.Biraz ilerleyince artık ellerindeki sızı dayanılmayacak hale geldi.Madam Molly’nin dediği gibi durdu derin derin nefes aldı.Evet.Şimdi geçmişti.İlerlemeye devam etti. Tam karşısında kapı aralıktı. Herhalde boş olmalıydı.Hemen kapının önü geldi.Kapının kulpuna uzandı.Tam solunda sesler geldiğini fark etti.Bir yemek yeme sesi gibi.Kafasını hemen sola çevirdi.Odanın kapısı ardına kadar açıktı.Bu sayede içerisi rahatlıkla görülebiliyordu.
      Şişman  bir çocuk sandalyeye oturmuştu.Elinde ki  kocaman bir kartondan kovanın içinde kahve rengi parça parça etlere benzeyen bir şey vardı.Ağzını şapırdata şapırdata yiyordu.Elini kovaya daldırdı ve bir avuç aldı.Elindeki tüm parçaları ağzına tıktı.O sırada çocuk Kristy’nin ona baktığını fark etti.Gözlerini yavaşca kovadan çevirdi ve Kristy’e baktı ve bir anda korkudan yerinden sıçradı.Elindeki  kova yere düşürmüş içindekiler yerlere şaçılmıştı.Çocuk ayağa kalkmış arkasındaki koltuğa tutunuyordu.
-Senin burada ne işin var? Ödümü patlattın.
-Aaa.. Özür dilerim amacım bu değildi beni yatmam için yönlendirdiler.
-Yeni misin sen? Hani şu beklenen Kristy.
-Hayır kaç yıldır bu okuldayım ben. Asıl sen yeni misin? Seni hiç görmedim burada.
     Çocuk anlamışcasına gülümsedi. Evet dercesine kafasını sallıyordu.
-Hahahah yenisin sen.
-Hayır değilim.
-Evet öylesin aralığa kadar bekledik.
-Hayır dedim.Ne beklemesi?
-Bende evet dedim.
Çocuğun suratında hala bir dalga ifadesi vardı ama Kristy yeterince sinirlenmişti.Kapının kulpunu bıraktı ve çocuğa tam olarak döndü.Ellerineki karıncalanma hissi tekrar başlamıştı.Kristy parmaklarını şöyle bir oynattı.Bir anda tırnaklarında acıma hissi hissetti.Çocuk gözlezlerini Kristy’nin ellerine çevirdi.Çocuğun yüzündeki şapşal gülümseme ifadesinin yerini korku kaplamıştı.
-Ne.. N… Nesin sen?
Çocuk titrek sesiyle fısıldamakla yetinmişti.Kristy çocuğun ellerine baktığını fark etti.Tırnaklarına baktı.Tırnaklarında hiçbir değişiklik yoktu.Geri çekildi ve kapının yanına gitti.
-Sen delirmişsin.
Çok aşağılayıcı bir tavırla söylenerek kapıyı hızla açtı ve karanlık odanın içine daldı.Odanın kapısınıda arkasından sert bir şekilde kapadı.Şimdi hiçbir ışık yoktu odada kapkaranlık yapayalnız kalmıştı.Ama en azından o deli çocuktan kurtulmuştu.Işığı yakmaya gerek duymadan yatağa gidip oturdu.Nasıl yatağı bu zifiri karanlıkta bulmuştu?Yatağa şöyle bir uzandı.Tavanı seyretmeye başladı.Çocuk ona ne demişti?Beklenen Kristy mi? Anlaşılan çocuk birkaç şey biliyordu.Madam Molly gibi.Sasha da neyin nesiydi?Hiç böyle bir ad duymamıştı.Her sene okuldan farklı yaşlarda birkaç kişi başka okullara gidiyordu.Abisi de yatılı okula gitmesi gerekmişti.6 yıl sonrada orada ölmüştü tabi.Acaba Sasha o okulla ilgilenen kişi miydi?Eğer oysa ona bazı açıklamalar yapması gerekiyordu.Kristy gene çok yorgun olduğunu fark etti ve gözlerini kapattığı gibi uyuya kaldı.
                                         ******************************************
    Kapının aralığından ışık süzüldü.Bir topuklu ayakkabı sesi gittikçe yaklaştı.Narin ince elini Kristy’nin anlına koydu.Ateşi yoktu.Kristy keskin deri kokusuyla gözlerini açtı.Kadının üstüne giydiği siyah-yeşil deri kıyafetlerden yayılıyor olmalıydı.Kadın Kristy’i ayağa kaldırdı ve yavaşça revirin koridoruna çıkardı.Revirdeki ışık gene gözlerini almıştı.Gözlerini ovuşurturdu.Şimdi kadını daha iyi görebiliyordu.Uzun ince bir kadın karşısında duruyordu.Çok resmi giyinmiş.Deriden eteğin içine gömleğini sokmuş üzerinede bir ceket atmıştı.Gömleğinin düğmelerinde zümrüt yeşili yılan şekli vardı.Siyah düz saçları ve zümrüt yeşili gözleri de bembeyaz teninde apaçık belli oluyordu.Up uzun siyah topuklu giymişti.Çok genç göstermesine rağmen boyuna asılan gözlüklerden takıyordu.Madam Molly hemen yanına geldi.
                -Müdür Mosby geldi mi?
                 -Şimdi gelir.
Kadının sesi tıslama gibi asil bir şekilde çıkıyordu.Kristy kafasını pencereye döndü.Etraf kapkaranlıktı. Gece olmuştu.Bu kadar uzun uyumuş olmazdı.Annesi eve gelmiş olmalıydı.Ona geç kalma dememiş miydi?
-Gece olmuş.Geç kaldım.Servisi kaçırdım.Annem beni merak etmiştir.
-Endişe etme Kristy.Kaçırdığın şey servis değil toplantı.Saat 6.Annenlere haber verdim.Seni ben bırakacağım. Zaten annenler bu vakti bekliyorlardı kaç zamandır.İstediğin yerde dolaşabilirsin Müdür Mosby’le konuşmamdan sonra seni bırakıcağım.
-Annemlerin neyi beklediğini de nerden biliyorsunuz?
-Senin hakkında senden çok şey biliyorum Kristy.
Kristy şaşırmışcasına kadına baktı.Madam Molly bir an telaş içerisine girdi.Sanki bazı şeyler ortaya çıkacak gibi.Sanki bir espiri yapılmışcasına gülerek konuşmaya çalıştı.
-Ahahaah Sasha komiksin.Dave okulda onlar zaten iyi arkadaşlar onla takılabilirsin.
-Madam Molly bazıları yanlışıkla ağzından bir şey kaçırmasını istemeyiz dimi?Tabi ben Dave’e güveniyorum amaa….
-Tabi.. tabii …. İstemeyiz.
Tombulca kısa bir adamın kapıyı açmasıyla konuşma yarıda kesildi.Evet bu şapşal iyi kalpli adam onların müdürüydü.Müdür Mosby çok saf bir adamdı.Metal kapakları 1 dolar diye kandırıp 2 adet cupcake alabilirdiniz.
-Aaa Sasha toplantıdan çıktın demek.Yarında son toplantıyla çocukları götürüyosun galiba.
Adam Kristy’i fark edince yüzünde bir şaşırma oluştu.
-Kristy? Senin burada ne işin var evine gitseydin ya?
-Şey servisimiz kaza yapmıştıda.
-Aa evet…
-Tamda Kristy gidiyordu değil mi?
Sasha Kristy’nin gözlerine öyle bir bakmıştı ki… Kristy duraksadı.Bu yüz…. Bu gözler…. Bir yerden hatırlıyodu ama nerden?
-A… Şey… Evet.
Bu bakışlara boyun eğercesine revirdeki kapıya gitti ve kendini dışarıya attı.Şimdi boş sessiz karanlık bir koridorda yapayalnızdı.Bi anda dudakları kaşınmaya başladı.Sonrada dudaklarının üstü.Elleriyle dokunduğunda dudağının üstü pütür pütür olduğunu hissetti. Bu katta sadece erkekler tuvaleti vardı.Okulda kimsenin olmadığı aklına gelince hemen erkekler tuvaletine ilerledi.İçeri girdi ve aynanın karşısına geçti.Elleriyle dudaklarının üstünü yokladı.Milyonlarca küçük sivilcemsi bir şey vardı.
-Of! Kahretsin.İğrenç.Gene mi sivilce ?
-Senin burada ne işin var?
Arkadan bir erkek sesi gelmesiyle Kristy yerinden zıpladı.Arkasını dönmesiyle sarışın mavi gözlü bir çocukla karşı karşıyaydı.
-Of korkuttun beni aa şey.. ben aynaya bakmak için gelmiştim sadece.Sen burada şey … Mi…. A… Çok özür dilerim.
-Yok sorun değil.
Dave gülümsedi.
-Dave‘di dimi?
 -Evet Kristy olmalısın sende.
-Evet. Yalnız resmi olarak tanışma ortamımız çok güzel acaba dışarı çıksak mı buradan?
Dave güldü.Kristy’de karşılık verdi ona.Okul kordidoruna çıktılar biraz ilerleyip okul grişindeki resepsiyonun oraya gittiler.Orda oturulacak çok rahat koltuklar vardı.Oraya kuruldular.
-Dudaklarına ne oldu?
-Şey.. Çok mu kötü duruyor?of ya! Sivilce çıkıyor her zamanki gibi nefret ediyorum.
-Yoksa sende mi tü..
Dave gülümsedi.Bazı şeyleri anlamışcasına.
-Belkide sivilceden daha fazla bir şeydir.
Kristy şaşırdı.Gözlerini kıstı.Yüzündeki ifadeden “Ne demek istiyorsun”  demek istediği anlaşılıyordu.Dave Kristy’nin  bir şey bilmediğini anladı.Gülümseyerek devam etti.
-Yani bir tür olabilir.
Topuklu ayakkabı sesi gelmeye başlad.Dave fark edince hemen Kristy’e eğildi.
-Santa Clariss.Eve gidince Google’dan bak.
Kimsenin duymasını istemediği için fısıldarcasına söylemişti.Sasha karanlık koridorun içinden belirdi.İkiside kafasını kaldırıp Sasha’ya döndü.
-Dave senin baban gelmiş.Gitsen iyi olucak
Sasha yanlarına iyice yaklaştı.
-Akşam eve gidince valizlerinizi hazırlayın. Evinizden gelip alınacak.Yarın akşam son toplantımız.Sonra da yeni okul. Yarın serbest kıyafetle gelebilirsiniz. Dave bahsettiğim kristali unutma.
-Tamam.
Bir dakika bu o kadındı. Yatılı okula gönderen kadın.Şimdi onu da gönderecekti
-Ne okulu? Bana okuldan bahsedilmedi.
-Arabada sana bahsederim. Dave ‘ i bekletmeyelim.
Dave ve Kristy ayağa katlı.Sasha Kristy’nin omzundan tuttu yavaşca karanlık koridora götürdü.Kristy giderken arkasını döndü.Dave orda duruyordu.Gülümsedi.Yürümeye devam edip elini salladı.Dave’de karşılık verdi.Kristy önüne döndü tekrar bir arkaya göz gezdirdi ama Dave orda yoktu.Bir anda yok olmuştu.Kristy önüne döndü ve Sahsa’nın onu nereye götürdüğüne baktı.Otoparka indiler.Arabayı bulmaları zor olmadı.Hemen arabaya bindiler.Sasha Kristy’nin önde oturmasını istedi.Sasha arabayı çalıştırdı ve ilerlemeye başladılar.Araba bayağı büyüktü.Koltuklar deriden yapılmıştı.Kristy Sasha’nın deri takıntısı olduğunu aklıdan geçirdi.
-Evet Kristy söyle bakalım son günlerde ne yaşıyorsun?
-Hiçbir şey.
-Hadi ama sende biliyorsun.Dilinde uyuşukluk suratında bir değişim gözler vesaire ve saire
-Hmm sanki tırnaklarımda ve dudaklarımdan bir şeyler oluyor ama bende anlamadım.
-Sen Tonyberg ailesindendin dimi?
-Aa evet.
-Kokundan anlamalıydım pisicik.Yarın akşam dediğim gibi toplantı var ona katılacaksın.Arkasından da yeni okul.Kardeşin için çok üzgünüm.
-Evet bende size bunu sorucaktım.Abim nasıl öldü? Sizi hatırlıyorum.6 yıl önce eve gelip ailemle konuşmuştunuz.Ve bana gözlerinizi dikip gülümsemiştiniz.
-Aa demek hatırlıyorsun.Max iş üzerindeyken öldü.Çok talihsiz bir ölüm.Daha bide 22 yaşındayken.Aslında ana türden gelmesine rağmen görüp karşı koyması lazımdı ama koyamadı.Halada biz onu araştırıyoruz zaten sende okuldaki savunma derslerinde öğrenceksin.
-Neyden bahsedyorsunuz? Ne işi? Neyi görmesi lazımdı?
-Ailen sana hiç bir şey bile mi bahsetmedi? Neyse okulda detaylı bir şekilde öğrenirsin.Yarın dediğim gibi serbest giyin ve valizini hazırla.
Gelmişlerdi.Sasha suratıyla evlerini işaret ediyordu.
-Teşekkür ederim.
-Bir şey değil önemli bir şey olursa haber ver ailende telefon numaram var.
Kristy kafasını salladı.Kapıyı açıp evlerinin kapasının önüne geldi.Çantasını eline almak için yöneldi.Ama çantasını unuttuğunu hatırladı.
-Ah..Kahretsin be!
Kızgın bir şekilde kapıyı çaldı.Kapıyı hemen annesi açtı.
-Ah tatlım sonunda gelebildin.
-Evet anne ya ne gündü ama.
Kristy hemen ayakkabılarını çıkarıp içeri girdi.Babası televizyonun karşısındaydı.Her yeri yemek kokusu sarmıştı.Annesi sofrayı hazırlıyordu.Etrafı mis gibi iç pilav ve kızarmış tavuk kokusu sarmıştı.Missy salonda koltuğun üstünde uyuyordu
-Nerdeyse yemek hazır.Üzerini değiştir elini yüzünü yıka sofraya gel.Ben senin valizinide hazırladım.
-Sağol anne.
Annesi büyük bir içtenlikle gülümsedi.Ama yüzündeki endişeyi saklamayı hiç beceremiyordu.Kristy odasına çıktı.Kapısını aralık bıraktı ve üstüne pijamalarını giydi.Dave söylediği Santa Clariss’i araştırmak için bilgisayarını açtı ama o sırada Misssy kafasını aralıkdan geçirip kendini odaya soktu.Yemekden sonra bakmaya karar verip biraz Missy’i sevdi.Tuvalete gitti.Ellerini ve yüzünü yıkadı.Havluya yüzünü sildi havluyu dudaklarını silerken kapattığı gözlerini açtı.Bir anda gözleri aynada yılan gözü gibi gördü.Bir çğlık attı.Annesi koşarak geldi.Kapıyı yumruklayarak bağırmaya başladı.
-Kristy ne oluyor? Kristy cevap ver.
Kristy gözlerine yoğunlaştı.Gözünd ne kahve rengi ne de beyaz yer kalmıştı.Siyah olan bölümü çizgi haline gelmişti.Diğer tarafları ise bal sarısı olmuştu.Havluyu tam olarak çekti.Dudakları nerdeyse tavşan dudadığı gibi olmuştu.ikiye ayrılmıştı sanki.Bir çığlık daha koptu.
-Kristy ne oluyor cevap ver!
Kristy geri çekildi.Arkasındaki duvara çarptı.Gözlerini kapattı derin derin nefes aldı  ve bir anda annesinin sesi kesildi.Gözlerini açtığında her şey normaldi ne tavşan dudadığı ne gözler.Bugün zaten zor bir gün geçirmişti.Böyle halisünasyonlar görmesi normaldi.Kafasını salladı.Kapıyı açıp dışarı çıktı.Annesi ve babası sofrada oturuyordu.Sofraya fırında kızartılmış koca bir tavuk duruyordu.Yanındada iç pilav ve mezeler çok leziz duruyordu.Tavuk o kadar güzel kızarmıştıki.Enfes kokusu ve görüntüysüle dolmuş kadar oluyordunuz.Hemen geçip sofraya oturdu.Bir kaç paça et aldı.Pilavıda tabağına koydu.Yemeğe başladı doymazcasına durmadan yiyordu.Kristy anne ve babasının ona baktığını fark ettiğinde bir an duraksadı.Ağzını peçeteye sildi.
-Bir şey olmadı.
-Ne olmadı hayatım.
-Banyoda diyorum bir şey olmadı sadece aynada bir an kendimi görünce korktum.
-Neyden bahsediyorsun tatlım?
-Neyse ya boşverin.
Kristy şaşırmıştı.Belki kafasında annesinin bağırmasınıda hayal etmişti.Ama çok gerçekçiydi.Yemeğini bitirdi tabaklarını lavobonun yanına koyup yukarı çıktı.Odasının ışığı açıktı.Halbuki giderken ışığı kapatmıştı.Kapıyı hafif araladı ve içeriye bir adım attı.Kimse görünürde yoktu odaya bir iki adım daha atmasıyla bir anda gürültüyle kapı kapandı.Kristy korkuyla arkasını döndü.O sırada ışıkda kapandı ve omzunda soğuk bir pençemsi elin tuttuğunu ve tırnakların omzuna battığını fark etti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder