30 Ağustos 2012 Perşembe

TÜR - 6.BÖLÜM : Çarpışma -


                                                    TÜR -6.BÖLÜM : Çarpışma-
-Lütfen bana zara vermeyin. Ben birşey yapmadım.
Kristy ellerini yüzünün üstüne getirmişti.Gözlerini kapamış ,korkudan titriyordu adeta.Vücudan soğuk bir pullu deri değiyordu.Bir anda o his yok oldu.Anlaşılan her kimse Kristy’e zarar vermekten vazgeçmişti.Kristy gözlerini hafifce araladı.Elleri hala yüzünü korumak için siper modundaydı.Kristy tırnaklarının uzadığını farketti.
-Kristy?!
Kristy birine çarptığını unutmuştu.Bir haraketle yerinden kalktı.Geri çekildi ve agzından bilinçsizce bir tıslama çıktı.Sanki rüyasında gördüğü gibi Missy’nin ona kızdığında çıkardığı sese benziyordu.Ama karşısındaki kişiyi görünce şaşırdı.
-Aa..Şey sen burda ne yapıyorsun?Ve sen … sende dönüşmüşsün?!


Kristy şaşırmış bir şekilde kalmıştı.O keskin zümrüt yeşilimsi gözler…2 tane keskin sivri diş… Derisindeki pullar… Adeta bir yılanı andırıyordu.
-Ee tabi koşarken dikkat etmez , bir türe çarparsan daha ani tepkiler alabilirsin.İyisin değil mi? Özür dilerim.
Jackson hafif gülümsedi.Kristy’de karşılık verdi.
- Şey asıl ben özür dilerim.Ya ben kaçıyordum. Sonra elime…
Kristy eline gelen şeyi hatırladı ve arkasına baktı.Buda neydi ya? Sarı bir uzun bişey kuyruk sokumundan aşağı doğru uzanıyordu.Kristy arkasını Jackson’a döndü.
-Buda neyin nesi?
-Şey biz ona kuyruk diyoruz.
Jackson gülmemek için kendini zor tutuyordu.
-Ne kuyruk mu?!
-Yeni mi dönüşmeye başladın?
-Şey.. evet sanırım…
Jackson etrafına bakındı.
-Acaba kimse görmeden normale dönsek mi?
-Aynen.
Gözlerini kapattılar ve derin derin nefes aldılar.Gözlerini açtıklarında normale dönmüşlerdi.Jackson ilk duraksadı.Kristy birşeyden kaçtığını söylemişti.
-Aa..Şey.. Neyden kaçıyordun?
-Bilmiyorum.Birşey duydum.Beni öldüreceklerdi.Ama sana çarpınca sesler yok oldu.
Jackson gözlerini kıstı.Ciddileşmişti.
-Buraya kadarda mı gelmişler?İnanamıyorum.Kristy gene böyle bişey olursa gene kaç.Onlar iblisler.Besin kaynakları bizleriz ve..
Kristy şaşırmıştı.O sırada Jackson’un gözleri Kristy’nin pantolonuna kaydı.Kristynin panrolonunda portakal büyüklüğünde delik vardı.Önce kafasından bir “WAOOW” geçirdi.Kristy’nin çatalı apaçık belli oluyordu.Hemen üzerindeki ceketi çıkarıp Kristy’nin beline sardı.
-Neden bunu  yaptın?
-Şey..Galiba kuyruk oluşurken pantolonla barış sağlayamamış.
Kristy utançtan kıpkırmızı kesilmişti.
-Ama senin kıyafetlrin yırtılmamış?
-Bunlar özel kumaşlar.Annem Santa Clariss’den getimişti.Neyse seni takip eden yok.Ben varken olmaz.
İkiside gülümsedi.Kristy  Jackson’a bakamıyordu.En azından kırmızı yanaklarıyla gözlerine.
-Dersiniz ne?
-Biyoloji olması lazım.
-Aa.. benimde. Gel sınıfa beraber çıkalım.
-Tabi olurda sen neden dışarıdaydın?
-Ya annem gelmişti.Onla konuştum ama meşgüldü biraz.Şimdi sınıfa gidiyodum bende.
Yan yana yürümeye başladılar.
-Ya tüm okula rezil olmadım dimi?
-Aa tabikide hayır.Bu ilk olmuyo zaten.
-İlk olmuyo derken?
-Dün Suzie’yi görmüş olmalısın.
-Bizim servisimiz kaza yapmıştı.
-Aaa evet doğru.Ama tabi o anda görülmüş her sahneyi insan beyinlerinden silindi.
-Nasıl yani?
Kristy duraksadı.Jacksonda durduğunu görünce durup Kristy’e döndü.
-Yani çok yüksek derecede konsantre olup normal haline zaman çabuk geçmeden dönersen , insanların beyninde senin ne olduğu hakkında bir bilgi kalmaz.
Tekrar yürümeye başladılar.
-Peki ya ben?
-Ah sen yemekhaneden koşarak çıktın.O sırada zaman zaten geçmişti.
-Hadi ya!Peki şimdi ne olucak?
-En azından şanslısın yarın okulda değiliz.Buda unutulur gider.
Kristy onaylarcasına kafasını salladı.Yürümeye devam ettiler.En sonunda Biyoloji sınıfın önüne gelmişlerdi.Biraz bakıştılar.Jackson kapının kulpuna uzandı.Duraksadı.Elini kapının kulpundan çekti.Kristy’e döndü.Göz göze bakışmaya başladılar.Jackson Kristy’nin yüzünü tuttu.Kristy ilk defa birini bu kadar öpmek istiyordu.Kalbi hiç olmadığı kadar hızlı çarpmaya başlamıştı.Kristy biraz uzandı.Jackson’u öpmesi için aralarında pek az mesafe kaldı.Hemen,şimdi dudaklarına yapışabilirdi.Gözlerini kapattı.Jackson’un elleri yüzünden yavaşca Kristy’nin hatlarından geçerek beline sarıldı.Şimdi öpmenin tam sırasıydı.Tenin sıcaklığını hissedebiliyordu ve nefesini..İkisininde kalbi hiç bu kadar hızlı çarpmamıştı.
-Siz ikiniz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder